13 Ağustos 2010 Cuma

Güzel zamanlar






İnsanın aslında kendiyle kalmak için dinginlik istediği ama mide derdinden telaşın çok yaşandığı bu güzel aydayız yine.Ramazan a girdiğimizden beri akşam eve giderken yaptığım alışverişler daha bi ulvi geliyor bana.Gülmeyin ciddiyim :) Sanki esnafla ortak bi projeye hazırlanıyoruz gibi hissediyorum.Eve gelince diğer günlerdeki gibi hemen kendimi bırakmıyorum. Yapmam gerekenleri hemen aklımdan geçirip planlama yapıyorum.Sanki yemek yarışına katıldım da kameralar var etrafta, mutfak salon arasındaki koridora sanki kırmızı halılar serilmiş gibi, evimin yıldızı oldum a dostlar :)



Sofra faslına gelince; kendime yazlık iftar sonrası kreasyonu oluşturdum.İftar sofrasının adabına uygun giyinmeye çalışıyorum bunaltıcı sıcaklara inat.Ezan okunmadan evvel sofrada oturup beklemeye çalışıyoruz. Ama ezan okunup ta bi iki lokma yedikten sonra, büyü bozuluyor:( resmen baygınlık geçiriyorum ve çoğunlukla kendimi gecenin bi yarısı nerdeyim ben diye etrafıma bakınırken buluyorum. Bu sene hesapta teravih namazına gitmek vardı ama bilemem ileriki günlerde ne olacak.Herkese hakkıyla yaşanan bir Ramazan ayı ve planladıkları güzel amelleri yapacak kuvvet diliyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder